HOŞ GELDİN KADINIM BENİM HOŞ GELDİN... Nazım HİKMET 

Hoş geldin kadınım benim hoş geldin..
Yorulmuşsundur..
Nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını
Ne gül suyum ne de gümüş leğenim var..
Susamışsındır..
Buzlu şerbetimde yok ki ikram edeyim..
Acıkmışsındır..
Sana beyaz keten örtülü sofralar da kuramam..
Memleket gibi.. yoksuldur odam..

Hoş geldin kadınım benim hoş geldin..
Ayağını bastın odama
Kırk yıllık beton çayır çimen şimdi..
Güldün güller açıldı penceremde..
Ağladın avuçlarıma döküldü inciler..
Gönlüm gibi zengin
Hürriyet gibi aydınlık oldu odam..

Hoş geldin kadınım benim hoş geldin..
Ehh ! epey oldu değil mi ?
Dur bir tane daha yazayım..
Sende ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini..
Sende ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
Sende uzaklığı,
Sende ben imkansızlığı seviyorum..
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine..
Ve kan ter içinde aç ve öfkeli..
Ve bir avcı iştahıyla etini dişlemek senin...
Sende ben imkansızlığı seviyorum,
Fakat asla ümitsizliği değil...