HAYYAM RUBAİLERİ - 301 - 320    
301.  
Hayyam, olsa olsa bir çadır senin bedenin,  
Can sultanımızın bir süre oturması için;  
Ecel hancısı bir başka konak döşeyince  
Sultan göçer gider, viran olur çadırın senin.  
302.  
Şarap içti mi, dilenci sultanlaşır;  
Tilki çıkar deliğinden, aslanlaşır;  
Yaşlı başlı adam delikanlaşır;  
Delikanlı yaşca başca olgunlaşır.  
303.  
Günahlarım çok olmasına çoktur benim,  
Ama dinsizler gibi umutsuz değilim:  
Cennet cehennem umrumda değilse de  
Ötede hem şarap olacak, hem de sevgilim.
304.  
Ey kara cübbeli, senin gündüzün gece;  
Taş atma dünyayı bilmek isteyenlere.  
Onlar Yaradan'ın sanatı peşindeler:  
Senin aklın fikrin  abdest bozan şeylerde  
305.  
Her  gün tövbe eder bozarız biz;  
Şanı şerefi de boşarız biz;  
Kusur işlersek ayıplamayın:  
Sarhoş doğduk, sarhoş yaşarız biz.  
306.  
Şu sonsuz sayvanı donatan yıldızlar  
Akılların aklını durdururlar;  
Sen aklından şaşmamaya bak ve bil ki  
O tedbirli yıldızlar da yoldan çıkarlar.  
307.  
Derdin avucundan şarap içmedikçe  
Bir yudum su içmiş değilim gönlümce;  
Kimsenin tuzuna da ekmek banmadım  
Ciğerimi kebap edip yemedikçe.  
308.  
Daha nice sürsün yalan dolanı ömrün;  
Daha nice dert sunsun sakisi ömrün;  
Uzatma;  kadehindeki son yudum gibi  
Bırak dökülsün yere kalanı ömrün.  
309.  
Her gün şarap cümbüşüne dalanların da  
Her gece mihrap önünde kalanların da  
Islanmayanı yok, yağmur altında hepsi:  
Bir uyanık var, ötekiler hep uykuda.  
310.  
Unutma, amansız feleğin çarkındasın;  
Şarap iç, çünkü ateşten bir dünyadasın;  
Madem ki yerin önünde sonunda toprak  
Farzet ki üstünde değil altındasın.  
311.  
Sevgiliyle sabah içmedeyiz, saki;  
Biz Nasuh tövbesi bilmeyiz, saki;  
Yeter okuduğun Nuh hikayesi  
Hemen dolsun huzur kasemiz, saki.  
312.  
Madem aman vermiyor ecel, saki,  
Kadeh boş kalmasın, aman gel, saki;  
Şu üç beş günlük dünyada gam yemek  
Bizim gönlümüzce iş değil, saki.  
313.  
Her sabah çiğle bezenir yüzü lalenin;  
Yeşillikte bükülür boynu menekşenin;  
Ama daha gönlümcedir hali goncenin  
Çeker eteğini, derlenir için için.  
314.  
Şarap sonsuz hayat kaynağıdır, iç;  
Gençlik sevincinin pınarıdır, iç;  
Gamı yakar eritir ateş gibi,  
Sağlık sularından şifalıdır, iç.  
315.  
Açılmışken nasılsa mutluluk gülün  
Niçin elinde kadeh yok böyle bir gün?  
Şarap iç, can düşmanındır geçen zaman:  
Bir daha bu fırsatı bulman ne mümkün?  
316.  
Gönül, bir düş madem dünya gerçeği  
Ne dertlenir, alçaltırsın kendini?  
Hoşgör kaderini, gününü gün et:  
Yazılan senin için bozulmaz ki.  
317.  
Sevenlerinden yer yok ben garibe;  
Derdine düşenlerle başım dertte;  
Sarmışlar seni kum bulutu gibi  
Gül yüzünden ışık mı düşer bize.  
318.  
Yoksula, yoksulluğa yakın ettin beni;  
Dertlere, gurbetlere alıştırdın beni;  
Yakınların ancak ere bu mertebeye;  
Tanrım, ne hizmet gördüm de kayırdın beni?  
  319.  
İnsanlık yaratılalı olgun kişiler  
Bulduklarıyla yetinip dert çekmediler  
Birbirine girdi gözü doymayanlarsa:  
Çok isteme kaderden başın derde girer.  
320.  
Kim yüreğini uydurduysa aklına  
Bir anını yitirmedi bu dünyada;  
Ya Tanrı uğruna emek verdi candan  
Ya rahatını aradı buldu şarapta.